2 Eylül 2014 Salı

www.rookieicon.com


Herkese merhaba!


Blogum yenilendi. Artık www.rookieicon.com 'un kendi paneli var. Yazılarımı buradan takip edebilirsiniz. 




FACEBOOK     *      INSTAGRAM      *      TWITTER





28 Temmuz 2014 Pazartesi

İstanbul benimle güzel


Bugün stilimin odak noktası Haydarpaşa gibi dursa da aslında bu çekim çalıştığım dergi için yaptığım projenin görünen ve görünmeyen kısmı. Haziran Cityberry için fotoğrafçı Saycan Sayım ve birbirinden farklı stilleri ile modaya yön veren bloggerlar ile yaptığımız "İstanbul benimle güzel" projesinden.
Her bloggera sorduk. "Seni en çok etkileyen semt ve neden?" Onlarda dolaplarının en iyi parçalarını giydiler ve Cityberry için sevdikleri semtlerde poz verdiler. Bende hem proje yapmaktan hemde işin içinde olmaktan keyif aldım. Merak edenler için Haziran Cityberry' e tıklayarak görebilirsiniz.









Top Zara - Pants Topshop - Sneakers Nike Airmax- Bag ad Jacket Koton - Sunglasses Collezione - Necklace Rookieaccessory


Photograpy Saycan Sayım




FACEBOOK     *      BLOGLOVIN      *      TWITTER
@instagram rookieicon






26 Temmuz 2014 Cumartesi

Romantic Dress


Keyifli bir günden herkese merhaba. Bugün sabah kalktığımda kendimi romantik bir kız gibi hissettim. Dolabımın kapağını açar açmaz mint rengi Zara elbisem ile göz göze gelince onun baş rolünü oynadığı küçük bir film çektik sizlere. 
Bu yaza damgasını vuran renklerin başında yer alan Mint sanırım bu yaz için benimde en çok tercih ettiğim renkler arasında, rahat adımlar için dolgulu topuk ayakkabılarım ve elbisemi biraz neşelendirecek el çantam ile bugün çok romantik bir gün. 







Dress Zara -Heels Miss Selfiridge - Bag Collezione - Sunglasses LCW - Earing Taja


Photograpy Sarper Kesim





FACEBOOK      *      BLOGLOVIN      *      TWITTER

@intagram rookieicon


24 Temmuz 2014 Perşembe

Bozcaada Günlüğü


Bozcaada kalbim sende kaldı.  Neden bu kadar güzelsin.
En fazla merak ettiğim adalardan olan Bozcaada’ya 3 günlük kız kıza tatil kaçamağı yaptık. Bu kadar güzel olacağını tahmin etmemiştim. Adanın her yeri doğallığını kaybetmemiş. Resturantları ise İstanbul’dan sıkılan insanların güzelliklerini katarak tasarladıkları mekanlarla çevrili…


Bozcaada'ya Nasıl Gidilir?

Öncelikle adaya nasıl gideceğinizden bahsetmek istiyorum. İstanbul’dan Çanakkale-Geyikli otobüsleri ile sizi 7 saatlik bir yoluculuk bekliyor.  Geyikli’den indikten sonrada adaya feribot ile 15 dakikada geçiyorsunuz. Gidişte aldığınız bilet dönüşünüzde de yeterli oluyor hatta sizden dönüşte bilet bile istemiyorlar feribot fiyatı 6 TL.


Adaya adımınızı attığınız gibi göreceğiniz ilk manzara Kale ve rıhtımı. Ada küçük olduğundan her yer yürüme mesafesinde sadece denize girmek isterseniz. Onlar adadan uzakta kalıyor. Minibüs yada özel araçla gidebilirsiniz. En çok tercih edilen plajları; Ayazma, Habbele ve Sulubahçe. Bizim de merak ettiğimiz plajlar arasındaydı. 3 gün içinde de hepsini ziyaret ettik. En popüler plajı Ayazma gittiğinizde göreceksiniz oldukça fazla insan bu plajı tercih ediyor. Bozcaada’da plajlarına giriş ücreti almıyorlar ama şezlong ve şemsiye isterseniz onları günlük kiralıya biliyorsunuz fiyatı 10TL. Diğer iki plajı ayazmaya göre çok fazla sakin boylu boyunca kumsalda sizden başka tek tük insan göreceksiniz. Bu plajlarda da tercihe göre küçük alanlara beach bölümleri var. Şezlong severlere duyurulur.

Biz kumun sıcaklığını hissetmek istedik ve hiç şezlong kiralamadık. Size de tavsiyem kiralamamanız. Denizi, Çanakkale boğazı akan sulardan olduğu için girmesi zor ama alıştığınızda keyif verici.
Bozcaada’nın merkezi, küçük olduğundan girdiğiniz sokağın çıkışı illa sizi ada meydanına çıkarıyor. Sokaklarında korkmadan kaybolabilirsiniz adanın meşhur ürünleri reçel, balık ve şarap. Her mekan el yapımı yapıyor. Güvenle yiyip içebilirsiniz.


Siz de bizim gibi kısa bir tatil yapacaksanız tavsiyem, her şeyinizi planlamanız bu sizin organize olmanızı hem de adanın keyfini çıkarmanızı sağlayacaktır. Özellikle kahvaltı ve yemek yiyeceğiniz mekanları önceden araştırıp rezervasyon yapmanızı tavsiye ederim. Biz haftalar öncesinden belirleyip rezervasyonlarımızı yaptırmıştık.  Ada, küçük olsa da gezecek ve oturacak mekan çok fazla hepsini merak ediyorsanız burada geçirdiğiniz zaman önemli onun için iyi değerlendirmelisiniz.
Bozcaada’daya gittiğinizde muhakkak yapmanız gerekenler arasında gün batımını yel değirmenlerinde izlemek. Adada gün batımı özel ve önemli; kadehinizi ve şarabınızı alıp gün batımını yel değirmenlerine karşı yudumlamak.
 Bozcaada’ya galipte yapılması gereken en önemli ritüellerden biz bir daha ki gelişimize sakladık, malum adaya bir daha gelmek için bir nedenimiz olsun.

Bozcaada'da ne, nerede  yenir?

Kahvaltı keyfi
Üç günlük tatilimizin üç gününü de dışarıda kahvaltı etmeyi tercih ettik. İlk günkü tercihimiz; Maya Resturant’ın kahvaltısı. Adanın merkezine uzak bir bağ evi olan Maya, Bozcaada da saklı bir cennet. Mekana  resturant tanımını yapmak bana pek doğru gelmiyor. Sahiplerinin neticede evi.
Yaşadıkları alanı, adayı merak eden insanlara açmışlar. Sadece kahvaltı vermiyorlar akşam yemeği için balık ve et tercihleriyle de en merak edilen mekanlar arasında Şef Selçuk Aykan et ve balıkları ızgarada hazırlıyor. Kahvaltısı içinde özel ev yapımı reçelleri, farklı stillerde kırılmış yumurtası, harika peynirleri ve ev yapımı börek ve ekmekleri enfes! Adada en uzun kahvaltıyı burada yaptık diyebilirim. Bahçe o kadar keyifli ki kalkmak istemiyor insan. Hayvan sever mekan sahipleri lezzetlerinin yanı sıra hoşsohbetlilerde bahçe içinde kediler ve köpeklerle karşılaşmanızda mümkün giderseniz Peri’yi benim içinde sevin. Kahvaltının fiyatı 35TL. Kesinlikle rezervasyonla gidin.

İkinci gün tercihimiz adanın en çok tercih edilen mekanı, Rengigül konuk evi. Özcan Hanım’ın kitch mekanına bayılacaksınız. Meleklerle süslü mekanın arka bahçesinde misafirlerini ağırlıyor. O kadar fazla çeşit var ki kahvaltıdan sonra acıkmayacağınızı garanti ederim. Rengigül’ün en meşhur lezzeti birbirinden farklı reçelleri biber, gelincik, karpuz, kabak, patlıcan ve erik.  Aklınıza gelmeyecek her şeyin reçeli Bozcaada halkı tarafından yapılıyor. Benim favorim kesinlikle karpuz, domates ve gelincik kesinlikle denemelisiniz.
Rengigül’de kahvaltı edeceklere tavsiyem büyük ortak masaya oturmanız en azından yeni insanlarla sohbet ederek kahvaltı etmiş olur onların deneyimlerini siz de yaşarsınız. Kahvaltının fiyatı 30TL. Rezervasyonlu gidin.




Bozcada’da yapacağınız en güzel etkinlik sanırım yemek yemek bizim için öyleydi. Her vaktimizi bir şeyler tadarak geçirdik. Özellikle kahvaltı ve deniz sonrası…
Kesinlikle kahvaltı sonranızın bir gününü Rıhtım Cafe’ye ayırın orada denize bakan şezlonglarına oturarak likör eşliğinde Türk kahvesi yudumlayın.  Sigara ve likör eşliğinde Türk kahvesinin fiyatı 10TL.





Sanatsever biriyseniz Art Lisa Cafe’ye muhakkak uğrayın özellikle içinde yer alan tablolara bayılacaksınız ve salkım ağacının altında kahve veya şarap yudumlayın.
Ada halkının en çok tercihi ettiği yer Çınaraltı Kahvesi özellikle patlıcanlı böreği ile meşhur gitmişken çayın yanında tadın derim.



Bozcaada’da en çok merak ettiğim benim için Maya’dan sonra Bakkal’dı. Renkli masa ve sandalyeleri ile enerjik bir mekan Bakkal Resturant. Menüsünde balık olmayan bir yer olması da ilginç. Doyurucu sandviçleri ve makarnaları sizlere yemek için alternatif olabilir biz orada bir tatlı molası verdik. Dondurmalı limonlu haşhaşlı kek ile kahve keyfi yaptık.



Bakkal kadar renkli ikinci mekan ise Çiçek Pastanesi buranın kurabiyeleri ve dondurması meşhur.  İçinden denediklerim damla sakızlı muhallebi, profiterol, supangle bademli, sade, kakaolu ve Hindistan cevizli kurabiyeleri.



Akşam Lezzetleri
Akşam yemeği bizim için keyif ve sohbet yemeği 3 gün kaldığımız için 2 günü doya doya yemek yedik. Bozcaada’da her resturant’ın kendine özgü bir lezzeti var. Onun için değişik mekanlar tercih etmekten korkmayın. Biz bu iki gününde Sandal ve Battı Balık’da yemek yedik.




İlk akşamımız Sandal Resturant’daydı. Meze sever kızlar olarak masamızı meze ağırlıklı donattık.  Elmalı semiz otu, sarma, kalamar, kabak çiçeği dolması (kesinlikle isteyin) ve Sandal’a özgü karışık mezesi (bu da tavsiyem) balık içinde tavsiye üzerine şişe takılı bir balık yedik adını unutmasaydım çok güzel olacaktı. Ve yanında kırmızı şarap. Fiyatları makul kalabalık giderseniz daha da uygun bir hesap bile ödeyebilirsiniz.  Biz kişi başı 50TL ödedik.
Sandal’ın şef ustası masamızı ziyaret edip sohbet etti. Bütün lezzetler onun elinden çıkıyor. Balıktan mezeye kadar, kendisi eskiden İstanbul’da Günay Resturant’ta aşçılık yapmış.




İkinci günümüz Battı Balık’ta buranın ismini Bir Eylül Meselesi filminden duymuş olabilirsiniz. Mekan oldukça büyük bir alanı kaplıyor hatta Bozcaada resturantları içinde en fazla masaya sahip bile olabilir.  Mezelerinden size tavsiye edebileceğim börülcesi, portakallı levreği, kabak çiçeği dolması. Balık tercihimiz istavritti yanında da ahtapot söyledik ama ahtapotları görüntüsü kadar güzel değildi. Çok sertti tavsiye etmiyorum.  Burada da ortaya 4 meze, salata, 2 deniz ürünü, ortaya 1,5 balık ve alkol söyledik. Kişi başı 57TL hesap ödedik.

Bazcaada Plajları

Deniz keyfi
Dört tarafı denizle kaplı bir adaysanız denize girmemek kaçınılmaz olur. Bozcaada’nın her ucunda saklı koylar gizli, arabanız ile gidecekseniz kendinizi yola bırakın ve farklı koyları keşfedin. Bizim gibi arabanız yoksa adanın üç önemli plajını tercih edin. İlk plajı Ayazma… Ada halkı ve tatil severlerin en çok tercih ettiği plajlar arasında Ayazma oldukça kalabalık nedeni kumsalın yukarısında iki tane resturantının olması susuzluğunuzu gidermek için havlunuzu bırakıp yukarı çıkabilirsiniz.

İkinci plajı, Ayazma’nın 250 metre gibi uzaklığında kalan Sulu bahçe. Sakin bir kumsalı olan plaj Ayazma’ya yakın olmasına rağmen tatil severler fazla tercih etmiyor. (Belki gittiğimiz ay kalabalık olmadığı için olabilir.)Burada da minik bir alanı beach gibi yapmışlar şezlong ve hasır şemsiyeler ile deniz keyfi yapabilirsiniz.


Üçüncü plaj Habbele plajı; Ayazma ve Sulubahçe plajlarından uzak, farklı bir koy. Deniz suyu bu iki plaja göre biraz daha sıcak kalıyor. Haziran ayı için şanslıydık çünkü su gerçekten çok güzeldi. Habbele içinde de Mitos adında bir beach yer alıyor. Küçük bir bölüm olduğu için rezervasyon yaptırmanız önemli Mitos beach’in en güzel özelliği tahta ok levhası burada “Ayak izinizden başka hatıra bırakmayınız” diyor.


22 Temmuz 2014 Salı

Holiday Wishlist



Siz de benim gibi hafta sonunu iple çekiyorsanız. Tatil planınızı çoktan yapmış. Mini bir tatil alışverişi için gözlerinizi de açmışsınızdır. Bu aralar ben sürekli online alışveriş sitelerinde geziniyorum. Her gün en az bir kere bakmadan güne başlamıyorum. Birbirinden farklı markaları en uygun fiyata satın alma avantajının yanı sıra özgün stillerde kıyafetlerde bulduğum online siteler içinde sizinde seveceğiniz; gözlük modelleri,saat modelleri  ve  yelek modelleri de yer alıyor.



Şimdi ben birkaç parça ürünü daha sepetime eklemeye siteye gidiyorum. :) Sizi de beklerim.









20 Temmuz 2014 Pazar

Holiday


Tatil dediğiniz plajda eğlenerek geçer. Bozcaada’nın Ayazma plajında bizde ilk gün yorgunluğumuz attık. 
Harika bir denizi var. Keyfini sadece güneşlenerek çıkarmak olmaz biraz da fotoğraf çekip denize girmek gerek.










FACEBOOK      *     BLOGLOVIN      *     TWITTER



18 Temmuz 2014 Cuma

Senin Hayatın - Emre Erdemoğlu

Modanın en geç yeteneklerinden yaşı ile orantısız hızlı yükselişi, onu bir çok tasarımcıdan ayırıyor. Başarısının sırrı, işini sevmesi ve kazandığını işine yatırması.

Moda dendiğinde ilk aklına gelen nedir?
Modayla yolculuğum çocuk yaşlarda başladı... Lise yıllarında Ressam Ülkü Kaya’dan resim eğitimi aldım. 2005 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Moda Tasarım Bölümünü kazandım. Üniversite hayatım boyunca birçok yarışmada ödül alıp, sektördeki önemli isimlerle çalışma fırsatı buldum. Üniversite, biter bitmez “Sandık Lekesi” koleksiyonumu hazırladım. Bu koleksiyon İtalya’da MED MODA organizasyonunda 200 tasarımcıyı geride bırakarak ilk 10’a girmeyi başardı. Ardından yurt dışındaki ilk defilemi gerçekleştirdim. Defilelerden aldığım olumlu tepkiler yurt dışındaki diğer defilelerimin kapısını açtı. Ardından İstanbul’a taşınıp Türkiye’nin önde gelen erkek firmalarından birinde koleksiyon hazırlamaya başladım.Üç yıl aynı firmada çalıştıktan sonra kendi markamı kurup İstanbul Fashion Week’te  “PLANOR” isimli koleksiyonumla defilemi gerçekleştirdim.Bu koleksiyon İtalya’da“Most Creative Collection” ödülüne layık görüldü. 
 Koleksiyon hazırlama evrende çıkış noktaların nasıl ortaya çıkıyor?
Benim için, öncelik her zaman hedef kitledir. Oluşturduğum hikayedeki karakterlerle hedef  kitlem arasında bir bağ oluştururum. Bu dengeyi kurmayı başardıktan sonra, “Concept Board”umu hazırlarım. Hazırladığım sezonun temasını belirlemeden önce, anahtar kelimelerimi oluştururum. Bunların anlamlarını, tarihsel boyutundan günümüzdeki yerine kadar araştırmalar yaparım. Anahtar kelimemin sanata,  spora,  yaşama etkisini araştırırım. Hikâyemin içerisine girecek ana ve ara renkleri belirlerim. Konseptimle ilgili yeterince araştırma yaptıktan sonra ortaya çıkan kimlik yüzümde tebessüm oluşturup beni heyecanlandırıyorsa bu doğru yolda olduğumu gösteriyor zaten… İşte bu yüzden bütün koleksiyonlarımın dili oluyor…
Söyleyecek bir şeyleri, anlatacakları oluyor. Hikâye tadında oluyor…
 
Yeni koleksiyonundan biraz bahseder misin?
Ünlü aktör Clark Gable'ın önemli filmlerinden "A free soul" dan ilham aldım.  Clark Gable'ın maskülen havasını koleksiyona taşıdım. Şık takımlar, ıslak görünümlü joleli saçlarla jönleri aratmayacak bir koleksiyon oldu... 
 Erkek stilinde sıkıldığınız bir detay ya da tarz var mı?
Sadece erkeklerin değil, çok trend olan bir şeyi yakışan yakışmayan herkesin taşımasından rahatsız oluyorum. Giydiğiniz kostümün ruhunuzla öpüşmesi lazım...
 
 Bu sezon en sevdiğin, trend nedir?
Üzerinde print desen olan her şeyi çok seviyorum.
Bir erkeğin dolabında olması gereken parçalar nelerdir?
Özel bir daveti kurtaracak şıklıkta beyaz bir gömlek, koyu renk fit bir smokin,jean pantolon, spor deri ceket ve tabi ki papyon.
 Stilini nasıl tanımlarsın?
Elegance, yenilikçi, dinamik...
Sürekli kullandığın bir aksesuar ya da kıyafet var mı?
Papyonlarım ve deri ceketlerim gardırobumun önemli parçalarındandır.
 
Hangi ünlülerle çalışıyorsun?
İşim gereği birçok ünlüyle çalışıyorum. En son Carlos Martin, Emre Altuğ, Tan, Soner Arıca gibi isimlerle çalışmalarım oldu.
Bir günün nasıl geçer?
Çalışarak, üreterek,çoğalarak...
Akşam yemeği için 3 mekan önerisi istesek nereleri tavsiye edersin?
Muhteşem boğaz manzarasıyla Vogue restaurant, Osmanlı-Türk menüsüyle Tuğra restaurant,A'jla restaurant da bembeyaz  şık bir ortamda keyifle şarabınızı içebileceğiniz İstanbul' un önemli adreslerindendir...
Önümüzdeki dönemler için yeni projeler, sürprizler var mı?
Keyifli projelerim var. Bunlar içerisinde beni en çok heyecanlandıranları seçtim, şuan onlar üzerine çalışıyorum. Ağustos’ta yurt dışında bir defile gerçekleştireceğim. Şuan tamamen ona konsantre olmuş durumdayım. 11 Mart’a MBİFW ‘de bir defilemiz olacak. Sonrasında da önemli bir sürprizimiz olacak. Şimdilik paylaşmak istemiyorum.
Hatırı sayılır pek çok firmaya koleksiyon hazırlıyorsunuz. Bunlardan örnekler verebilir misiniz?
 İşim gereği birçok marka ve tasarımcıyla çalışmalarım oldu. Şuan Hatemoğlu, için keyifli bir koleksiyon hazırlıyorum. Yakında çok özel bir koleksiyonla vitrinlerde olacağız
Son olarak hayatta, idol aldığın biri var mı?
Alexander McQueen.