14 Ocak 2012 Cumartesi

SENİN HAYATIN - ŞAFAK TOKUR



Bu ismi IFW ile tanıdık. Karma defilelerde yer alan genç tasarımcı Şafak Tokur ile sizler için keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Selam koleksiyonunu ve gelecek IFW 2012 için neler yaptığını çıtlattı. Mesnevi öğretisine ilgili olan tasarımcı kendini bu derin suda kaybederken bir arınma gerçekleştiriyor. Bu arınmanın sonucunda da bizleri kendine hayran bırakacak koleksiyonlar üretiyor. Bir müjde hanımlara, gelecek koleksiyonda bayanlar için de tasarlamış. Şimdi söz onda




Merhaba, muhabbetimize seni tanımakla başlamak istiyorum. Şafak Tokur'un moda hikayesi nedir. Bize nasıl başladığını anlatabilir misin ?
 İstanbul Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Resim Bölümü mezunuyum.Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil Bölümünde eğitimime devam ettim.
Moda serüvenim aslında üniversitede aldığım eğitimle daha anlam kazandı ve şekillendi...Bu eğitim özgür davranabilmemde ve kendim olabilmemde bana büyük artılar kazandırdı diyebilirim.



Erkek modası Türkiye'de gelişme halinde olan bir alan. Neden bayan değil de erkek üzerine çalışmalar yapıyorsun? Seni buna yönlendiren ne oldu?
Bu aslında ilk başta istek gibi gözükse de bir anlamda da zorunluluktu benim için... Erkek spor giyim markasının tasarımcısıydım.Bu süreçte tahmin edersin ki desteğe ihtiyacım vardı .Çünkü kendime ait bir tasarım atölyem yoktu. Firmam bu anlamda bana çok büyük destek oldu .İlk moda performansımda, senin de bildigin gibi "Selam" koleksiyonuydu. Avantgarde erkek modası üzerine odaklıydı. Fakat Şubat'taki Fashion Week'de karma bir çalışma yapmaya karar vermiş durumdayım. Sekiz erkek parçası altı bayan parçasından oluşan "Selam 2"  koleksiyonunu göreceğiz.

IFW ile ismini dergiler,bloggerlar ve moda guruları duydu. Peki neler değişti?
Aslında bununla ilgili ne söyleyebilirim Zeynepciğim bilmiyorum.Sadece çok güzel tepkiler aldım ve bunlar beni çok onurlandırdı. Üzerimde tabi ki dahada ağır bir sorumluluk oluştu ...Bunun için "Selam 2" de dahada profesyonelce çalışmam gerekiyor. ilki amatörce oldu. Sınıfı geçtiğim için çok mutluyum. Fakat bu koleksiyonda yine çok kolay şartlarda yapılmıyor, Elimden geldiğince daha iyisi için uğraşıyorum tabi. Tepkiler umarım aynı düzeyde olur "Selam 2"  içinde gönül ister ki bir kademe daha iyisi olsun. İnşallah olacak.

İlk defilen Selam'ı biraz anlatır mısın? En beğendiğim showlardan biriydi. Koleksiyon da bir farkındalık mesajı veriyor. Ne anlatmak istedin?
"Selam" koleksiyonu Mevlevi kültüründen esinlenilerek ALLAH'A duyulan aşkı anlatan bir avantgarde erkek koleksiyonuydu. Minimalist tavırda ifadelendirebileceğim fütüristik algıdaki, modernist giysi formlarının eklektik kurgular oluşturmasıyla şekillenmiş bir tasarım dili vardı diyebilirim...
Kim olduğumuzla ilgili altı çizilesi bir kültürün kendimce yeniden şekillenmesiydi bu. İnançlarımız, değer verdiklerimiz ve bunlara sahip çıkışlarımızla ilgili bir yolculuktu anlatmak istediğim. Konunun çok bilinmesi ya da bu konu üzerinde çalışmalar yapılmış olması benim için çok önemli değildi. Benim için ne yaptığım önemliydi. Burada benim nasıl bir anlatım dilimin olduğu ve nasıl şekillendirdiğim önemliydi. Bu yüzden hala aynı düşüncedeyim ki "Selam" koleksiyonun devamı olan "Selam 2"yi yapıyorum. Çok derin bir konu takdir edersin ki kısa bir zaman diliminde ve sınırlı ürünlerle anlatmak mümkün değil bunu.

Gelecek IFW için yine bizi etkileyip, şaşırtacak mısın?
Etkilemek ve şaşırtmak ne güzel. İnşallah bunu yapabilmişimdir ve bunu tekrarlayabilirim. Şunu söyleyebilirim koleksiyonda ruh ve bedenin oluşturduğu yapıya minik bir gönderme yapmaya çalışacağım. Performans niteligi taşıyan minik bir show olacak sanırım.

Tasarımcı olarak Türkiye'de tasarım yapmak zor mu? Koleksiyonunu hazırlarken ifade etmeye çalıştığın durumun toplum için algısı senin için önemli mi?
Aslında zor değil sanırım nereye kime nasıl sorularını rahatlıkla cevaplandırabiliyorsan sorun teşkil eden bir durum yok. Yaptığımızdan keyif almadığımız durumlar da oluyor tabiki. Ama bunuda keyif aldıklarımızla kamufle etme becerisine odaklanarak halledebiliriz. Toplumun anlamadıklarına odaklı bir sürece kendimi çok dahil etmiyorum aslında. 'Sanat sanat içindir' düşüncesinden yola çıkarak yaptıklarımı bir şekilde anlaşılır olanlarla da kaynaştırıyorum. Yaptığım bir anlamda sanatsal bir performas niteliği taşıyor, en azından ben öyle düşünüyorum. Farklı disiplinlerden yararlanıp bu etkide fonksiyonel giysi formları oluşturuyorum. Sizi diğerlerinden ayıran özelliğiniz, sanatsal ifade biçimlerine karşı gösterdiğiniz becerilerinize ne kadar ayak uydurabildiğinizle ilgili.

Başka tasarımcılardan ilham alır mısın? Seni neler etkiler?
Yaptığım  işle doğru orantılı olarak tabiki de etkilenme süreci yaşıyorum. ama ben kendimizi tanıyıp ona odaklı bir tutum sergilememiz; en doğru olanı, nasıl bir tasarım dilimizin olduğunu açıkca anlatabilme becerisine sahip olmamız gerektiğine inanıyorum. Tabiki aynı dilden konuşan birçok tasarımcı olacaktır. Sizin burada dile ne tür bir değer kattığınız ve ona artı ne eklediğiniz önemli. Nelerden etkilenirim? sorusunu ise şöyle cevaplandırabilirim: Kendimden etkilenirim. Çünkü en iyi kendimi tanıyorum. İnsan, benim için çok önemli. Zaten yeterince zengin ve karmaşık bir varlığız. Tüm koleksiyonlarımı her telden insan şekillendirebilir diyebilirim.

Şafak Tokur'un bir günü nasıl geçer?
Herkes gibi aslında, çok da farklı değil. İşimle ilgili koşturmalarımolur. Her tasarım yeni bir yolculuk. Bu dönemdeki koşturmacalar biraz daha renkli. Sadece, müziksiz yapamam. Nereye gidersem müzik sesi olmalı. Beni en çok doyuran ve besleyen aslında biraz da bu.

Sen modanın hangi tarafındasın? Artık tasarımcılar her alanda kendi bakış açılarını sunuyor. Kıyafet değil de materyali değiştirecek olsak ne tasarlamak isterdin?
Hangi tarafındayım ben de daha bilmiyorum. Sanata yakın olan tarafında olmak isterim böyle bir seçim hakkım varsa. Tasarladığım ve hayata geçirdiklerim benim ismimin duyulması konusunda daha sonra bana yardımcı olabilir, diye düşünüyorum. Tasarlama süreçleri içinde sanata ait tüm disiplinler beni heyecanlandırır. Solo koleksiyonda kısmet olursa ağustos ayında bunu göstermeye çalışacağım.

Senin giyim şeklini neler etkiliyor? Nasıl giyinmeyi seversin?
Çok düşünmem giyinirken. Aslında bana ait olan zaten benle birlikte şekilleniyor. Keyif aldıklarım, beni en kolay anlamda şekillendirebilecek ve beni en doğru ifade edebilecek tüm kurgulara açık bedenim. Kısıtlama ve sınır yok!

Bayanlar hakkında konuşmak istiyorum. Giyim tarzlarını beğeniyor musun?
Ülkemizden bahsediyorsak ben gayet memnunum. Bu soruya şöyle cevap verebilirim aslında: Ruhlarını bedenlerinde sorunsuzca taşıyabilen her kadın güzel giyiniyordur. Zaten en iyi olan bir ülke de yok. Bu anlamda eğitim ve görgü çok önemli. Sistem sizin nasıl şekillenmeniz gerektiğini zaten vurguluyor. Hangi sistem içindeyseniz o sisteme göre formlanıp kimlikleniyorsunuz. Köydeki bir kadın da aslında sistem içinde şıklık sergiliyebilir bu anlamda. Entellektüel, sosyal bir kadın ve kendi olabilen paylaşımcı bir kadın için şıklık, doğru ne şekilde olursa olsun geçerli not alır benim için.

Hangi kadın için özel bir tasarım yapmak isterdin?
Öyle bir isim vermek diğerleri için haksızlık olur. Tabiki kimliklerini beğendiğim belirli kişiler var. Benim için önemli olanı söylediğim gibi ruhlarını bedenlerinde sorunsuzca taşıyabilen karakterdeki her kadına tasarım yapmaktan zevk duyarım.

Son olarak seni etkileyen film, kitap ve müzikleri bizimle paylaşır mısın?
  • Orhan pamuk - masumiyet müzesi 
    Brigitte Peskine - İstanbul'da Bir Yahudi Ailesi
    Turgut Özakman - Şu Çılgın Türkler
    Müzik ise Amy Winehouse - Back to Black
    Fazıl Say - Kara Toprak.
  • Film içinde Piyanist benim için çok önemli. Hem konu hem de oyuncu performansı olarak.

1 yorum:

  1. Harikasın Şafak.. seni çok seviyoruz. :) Sinop'tan sevgiler.

    YanıtlaSil