22 Temmuz 2012 Pazar

FALL COUTURE


Christian Dior - Versace - Valentino



Jean Paul Gultier - Alexis Mabille - Ulyana Sergeenko


Givenchy - Chanel - Maison Martin Margiela







Couture için çok fazla söylenecek kelime var. İşçilik, zanaat ve ihtişam en öncelikli üç kelime bence bunlar ihtişam eski couture geleneğine göre azalsa da vücutta iyi oturan kaliteli işçilik geleneğin değişmez adeti. Bir zamanlar show amaçlı yapılan, giyilemeyen sanat eserlerini artık, Kırmızı halılarda görüyor olmamız. Ve giyilebilir zarafetin moda haftalarında yaygınlaşması artık couture bakış açımızı iyiden iyiye değiştirdi. Kış koleksiyonlarında en dikkat çeken de bu giyilebilir couture. Beni her sezon mest eden az ama öz çalışırım diyen Ricardo Tisci'nin  Givenchy couture sergileme tavrına bayılıyorum. Değişik mekanları podyuma dönüştürerek tasarımın ruhuna girmemizi iyi sağlıyor. Ve her looku ayrıca beğeniyorsunuz. İkinci defilesi ile yine Versace renkli, uçuşan etekler ve yırtmaçlar dikkat çekici olsa da aslında sahalar da devamlı gördüğümüz bir manzara var. Yaz koleksiyonun da dev çiçeklerle dikkatleri toplayan Alexis Mabille bu koleksiyonu daha viktoryen yine şaşa var ama bu sefer daha sportif. Maison Martin Margiela, ilk couture defilesini unutmayın dercesine modellerin başlarını süslediği taşlar genel klasmanda 1.sıraya oturacak kıvamda güzel ve benim favorim. Bir ilk yapanlardan biri de moda haftalarının starı Rus porselen bebek Ulyana Sergeenko onun kabarık etekleri ve şatafatlı giyim stili Ladylike stilinin abartılmışı adeta ama farklı bakış açısı Paris şenlendirdi. Ve önünde saygıyla eğilirim. Dediğim adam Jean Paul Gultier, enerjisine ve her koleksiyonunda ki yaramaz çocuk ruhuna bayılıyorum. Bu koleksiyonda maskülen hanımlar beylerle karışırken o seksi korselerini aralara attırı vermiş. Valentino, zarafetini ve işçiliğini her sezon olduğu gibi yine ön sıraya koyarak konuşturmuş. John Gallione'yi benim gibi sizde özlüyorsunuz dur. Eminim, onun o tiatral ruhu Mc Queen den sonra podyumda en çok aradığım adam. Onun modaya kattıkları ve hala katacaklarını düşlerken, Christian Dior yeni bir çiçek gibi açıyor. Yeni kreatif drektörü Raf Simons'ın ilk Couture defilesin de koleksiyonu görmek için önemli isimleri ağırlaması ile konuşuldu. Dior çizgisinin dışında bir koleksiyon sunan ve beğenileri toplasa da benim için Dior için en yakışan isim Gallione. Son söz olarak; Couture, için söylenecek söz bitmez. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder